27 Şubat 2014 Perşembe

Tapeler ve Oğullar



"19 Kasım 1947

Sevgili Erdalcığım,

Ömer'in arada yazdığı davetler, iyi adamlar ve iyi muhitler görünüyor. Sen de beraber bulun. Ömer' e de yazdım. Mütevazı da olsa karşılamaya çalışın. Ömer bütçesini söyledi 250 dolar. Ayda ona göre göndermeye çalışacağım. Sen şimdilik 150 dolardan bahsediyorsun. 138 dolar resmi aylığı her ay alırsın. Üstünü ihtiyacın kadar eklersin. Zamanla istikrarlı bir fikir ediniriz. Her ay nihayeti hesap isterim. Ömer' in bankada parası var mı, yok mu diye sordum. Söyler mi bilmem. Sen biliyorsan sen söyle. Çok öğrenmek isteğim, sizi sıkıntıda bırakmamak endişesindendir. Üzülmeyin.

CHP Kurultayı üç gündür toplantıda. Bir nutuk söyledim; daha on günlük işi var. Ha, bugün ata bindim annenle beraber. Bir saat gezdik. Yavaş yavaş alışacağım. Çok unutmamışım, pek eğlendik.

Ömer, termodinamik ile atom fiziğini seninle beraber alıyormuş. Ne iyi. Hem sen bana laboratuarda çalışıp çalışmadığından hiç bahsetmedin. Merak ediyorum. Sen de Ömer de laboratuar çalışması yapıyorsanız bana bir kelime yazsanız. Şimdilik allahaısmarladık. Gözlerinden öperim canım evladım.

7 Aralık 1947

Erdal, canım oğlum,

Hatırımda iken sorayım. Benim fizik laboratuarımdaki fizik aletleri sana ileride lazım olur mu? Eğer bunlar senin için faydalı olurlarsa kendime mal etmeliyim. Değilse devletin malı olarak köşkte kalır, ilk mektupta bana bir kelime yaz.

2 Ocak 1948

Erdal, sevgili oğlum,

Mektubu postaya verdikten sonra, sana yazmaya başlayacaktım. Amma bir iki satırla sana minnet ve teşekkürlerimi söylemek istiyorum, ilk temel notların bütün ümitlerimi aştı. Var ol evladım. Kim bilir ne kadar sıkı çalıştın. Aman biraz itidal. Biraz dikkatli ölçülü ol. Sıhhatini ve neşeni korumak için hava almayı unutma....Şimdi Ömer' in tez dersi başlıyor. Size güvenmemde haklı çıkıyorum. Ne kadar seviniyorum. Bana yeni yılı büyük ümitlerle açtınız. Var olun.

4 Şubat 1948

Derslerde yeni şeyler öğrendiğini, ilerlediğini hissettiğin intibaı bana ayrıca zevk verdi. Mart ortası term'i de hemen hemen bir aylık iş. Hayırlısı olsun.

İyi bir akademik tahsile ne kadar ehemmiyet verdiğimi bilirsin. Hepimiz öğrenme, hem de akademik ilim düşkünüyüz. Bunun zevki ve şerefi, aile içinde sana nasip olacak. Hepimiz seninle ayrıca iftihar duyacağız. Seçkin bir ilim adamı yetiştirmek bir aile için ne mutlu.

Hep iyiyiz. Gözlerinden öperiz. Haziran hesabına da bayıldık.

14 Nisan 1948

Erdal,oğlum,

Büyük Meclis tatilden geldi, çalışmaya başladı, işlerimiz tekrar çoğalacak, çeşitlenecek. Şimdi bir de Türk- İngiliz müzik festivali geçiriyoruz. Yalnız iki milletin eserleri. Bir hafta sürecek. Çalan bizim orkestra, idare eden İngiliz. Eserler İngiliz besteleri. Hayran oldum doğrusu.

Siz nasılsınız? Senin 250 doların, iki gün aralıkla iki taksitte gitti. Mektep taksitinin makbuzu daha gelmedi. Ömerciğimin daktilosu da daha bitmedi. Fenni yazı kolay olmayacak ama siz de tam çaresini bulamadınız gibi geliyor bana. Dışarıdan bulunan daktiloların diferansiyel denklemlerini yazmalarına aklım ermiyor..

10 Mayıs 1948

Erdal oğlum, sevgili oğlum,

Paran iki yüz dolar kalmış. Borçlarını öderiz. Yol parasının ne kadar olacağını, Ömer geldikten sonra öğreniriz ama sen de bir şey yaz. Tabii izinli gelirken eşyanın bir kısmını, otomobilini, paran kalırsa onu bırakırsın. Öyle düşünüyorum. Hepsinin tedbirini şimdiden düşünmek lazım. Arkası yarın. Şimdilik gözlerinden öperim.

26 Mayıs 1948

Sana yol parası 1000 dolar gönderirim. Fazla paran orada kalsın. Gurbettesin, üç-beş kuruş tasarrufun olması lazımdır. Hep iyiyiz. Gözlerinden öperiz.

30 Mayıs 1948

Erdal, evladım,

Ömer Teknik Üniversite' ye hoca olarak giriyor. Mukavemet dersine. Yarın mektebe gidip dekanla ve kürsü hocası ile görüşecek. Dün rektör ile görüştük. Bu fikir onun telkini. Askerliği, burada hayatının tanzimi, asistanlığı, doçentliği bir sürü mesele. Sen gelince tafsilatlı görüşürüz. Annenin iki gözü iki çeşme. Şimdi Ankara' ya götürüp sonra getireceğiz.

7 Haziran 1948

Ne yapıyorsun, hazırlanıyor musun? Sıcaklar çok oldu mu? Eşyalarını hazırladın mı? Allah kolaylık versin. Hep seni hatırlıyoruz, inşallah afiyetle gelirsin. Gözlerinden öperim seni. Allah' ın birliğine emanet ederim yavrum. Paran yetişecek mi? Yetişecek kadar al da yolda sıkılma.

13 Ekim 1948

Bugün Kurban Bayramı. Kurban kavurması yedik. Boğazımda kaldı, seni hatırladım. Bayramın kutlu olsun. Hep iyiyiz evladım. Senin haberlerini aldıkça kuvvet ve teselli buluyoruz.

Ömer'i yetiştirmekle meşguluz. Bir apartman bulduk. Daha tamam boşalmadı ya! Apartmanı annen temizletiyor. Galiba Sadık Efendiyi de koyacağız, Maçka'da üniversitesine yakın. Hayatı intizama girecek. Büyük meselemiz Taşlık' ta bir ev yapılmasına karar vermektir. Bugünlerde zihnim onunla meşgul. Hayırlısı. Ömer, "İnşaat iyi olsun."diyor. Paramız yok. Bakalım ne yapacağız?

19 Kasım 1948

Dün annen, Özden uzun uzun ata bindik. Hava serin, rüzgarsız ve güneşli idi. Hep iyiyiz. Gözlerinden öperiz. Büyükannen bir türlü düzelmiyor. Gelecek mektupta bir iki tatlı söz yaz okutsun, bahtiyar olur. Ömer, seni parasız bırakmayalım diye her fırsatta söylenir. Erdal, sıkıntı çekiyor musun evladım, bana arkadaşın gibi vaziyetini olduğu gibi doğru söyle. Selamlar ve sevgilerle.

27 Şubat 1949

Erdalım, sevgili oğlum,

Annene yazdığın 21 tarihli mektubu okuduk. Keyiflisin, iyisin; çok şükür. Derslerin normal diyorsun. On gün sonra yeni bir imtihanınız var. Allah kolaylık versin.

Kürk hikayesini de okudum. Olacak iş değil! O kadar doları bulamayız. Hemen sözünü geri al. Senin bu kadarcık ihtiyat paran için üç senedir uğraşıyoruz. Hulasa, olacak iş değil.

Büyükannen bugün daha iyi. Dün bir kriz geçirdi. Çok üzüldük. Bugün çok iyi. Selamını ben söyledim, çok dua etti. Gözlerinden öperim evladım sevgili Erdalım, canım oğlum.

27 Temmuz 1949

Erdal, sevgili evladım,

Ömer bu sabah Amerikalı dostları ile Roma' ya uçtu. Bayramı oralarda geçirecek. Annen, büyükannen, Özden içeride, misafirler ile bayram yapıyorlar. Ben kütüphanede seninle yalnızım. Senin derslerini hatırlamaya, senin yalnızlığın ile duygularımı meşgul etmeye çalışıyorum. Bütün kuvvetimizi ve tesellimizi senin ilim adamı olarak yetişmene hasretmeye uğraşıyoruz. Var ol evladım, sıhhatin ile, neşe ile memlekete faydalı bir ilim adamı olarak yetişmeye çalış. Bayramın kutlu olsun. Gözlerinden öperim. Canım Erdalım, sevgili Erdalım.

28 Ekim 1949

Erdalım, sevgili evladım,

Bugün Cumhuriyet Bayramı başladı. Yarın tebrikler ve geçit resmi. Seni de tebrik edeyim. Bilesin ki, pek iyiyim. Sıhhatim yerinde, iç politika gerginliği çok ehli oldu. Büyük söylemesini sevmem; ama üzüntüm kalmadı gibi, gelecek sene seçimi kazansak da, kazanmasak da umurumda değil..

13 Kasım 1949

Erdal, sevgili evladım,

Annen ile beraber yarışta idik. Hava çok güzel, atlar çok, yarış keyifli idi. Hep aklımda sen vardın. Seni çok göreceğim geldi. Amma bilesin ki, sen aklıma geldikçe yüreğimin içinde büyük bir ümit, gururla karışık olarak bana heyecan veriyor.

Senin çalışmana çok güveniyorum. Hiç zorlama yok. İlim ısmarlama ile olmaz. Ne olacaksa onu sükunetle kabul ediyorum. Sıhhatin yerinde olsun, kendine iyi bak.

1 Ocak 1950

Erdalım, sevgili Erdalım,

Yılbaşını hep senin hayalinle geçirdik. Yeni yılını tebrik ederiz. 1950 senin için başarı yılı olsun. Bu sene içinde seni göreceğiz; seni tekrar doktoraya göndereceğiz, bunlar bizim en kıymetli hayallerimizdir. Haziran' ı hasretle bekliyoruz. Sömestr notunun B olduğunu kesin olarak bildirdin. Teşekkür ederiz. Başarın bizi bahtiyar etti.

Bu sene yılbaşı gecesi, tıpatıp, peygamberin doğduğu geceye rastladı. Hep beraber evde biz bize kaldık. Yedik, içmedik. Çünkü annen içirmedi. Ama hep pek keyifli idik. Senden uzun uzun bahsettik. Sonra eğlendik. Eğlencemiz: Bezik oynadık, akşam daha ziyade annenin şansı vardı, iyiye yorduk. Ondan sonra mühim havadis: Biz bize dans ettik. Ben, Ömer, annen ile Özden'i aldık; gramofon plağı ile bir güzel döndük. Sonra değiştirip yine dönüp dolaştık. Saat on ikiyi geçirdik.

8 Ocak 1950

Erdalım, sevgili Erdalım,

Soğuğumuz çok. Ama ziraat mevsimi ümitli. Bu kış çok zor geçecek sanıyorduk, şükür iyi geçiyor. Gogol' un Dead Souls eserini bitirdim. Başladığı gibi bitti. Rus idaresinin fenalığını, çiftlik sahipleri ile köylüleri anlatan bir tahlil. Eğlenceli ve istifadeli. Bugünkü ihtilalin temelleri de anlaşılıyor. Şimdi Aldous Huxley' in Brave New World' ünü okuyorum. Çok fenni ve hayali. Yeni usulde Jules Verne. Bilmem Jules Verne diye bir yazarı siz tanır mısınız?

28 Ocak 1950

Erdal, sevgili Erdalım,

Şimdi gazetelerde, Amerika' ya atfedilerek, hidrojen bombasından bahsediliyor. Bugünkü bir havadise göre bunun kuvveti atom bombasından yüz kat daha ziyade imiş. Bu bombanın (H) mahiyeti hakkında bana birkaç satır yazabilir misin?

10 Şubat 1950

Erdalım,

Ömer' e bugün biraz sordum. Dedi ki, " Dört H atom birleşince bir helyum yapıyor. Fakat helyumun ağırlığı 4 H' den daha az bulunuyor. Aradaki kitle kaybı enerjiye gidiyor." Bu da demek sarf olan enerjinin 8 misli. Doğru mu anlaşılmış oluyor?

5 Mart 1950

Dün buraya Malatyalılar geldiler. Benim hem Ankara'dan hem de Malatya' dan adaylığımı koymamı istiyorlar. Her kazadan, şehirden ve İstanbul' dan gelmişler. Doksan beş kişi idiler. Dün akşam Ömer ve amcan Rıza ile beraber ağırladık. İyi vakit geçirdik.

Hep iyiyiz. Hep seni düşünüyoruz. Mayıs içinde bizim de seçimlerimiz var. Ne netice olsa, memnun olacağım. Gözlerinden öperim canım evladım, sevgili Erdalım.

26 Mart 1950

Sevgili Erdalım,

Büyük Meclis yenileme kararı verdi. Ben seçim nutuklarımın ikincisini söyledim. Yarın Beypazarı'nda üçüncüsünü söyleyeceğim. Mayıs 14 Pazar günü oylar verilecek. Netice ne çıkarsa şeref bizimdir, kazansak da kaybetsek de. Hiçbir endişem yok. Sıhhatimiz, neşemiz yerinde. Ömer burada, Özden İstanbul' da. Şimdi bir saat sonra Amerikalı General Collins' i kabul edeceğim.

Gözlerinden öperim sevgili Erdalım, canım evladım.

18 Nisan 1950

Sevgili Erdalım,

Bir operaya gitmişsin. Bizde de İngiliz- Türk müzik festivali var. İyi bir mezzosoprano ile bir genç şef d' orkstra gelmiş, ikisi de muktedir sanatkarlar.

Seçim içindeyiz. Seçim gününün 14 Mayıs olduğunu biliyorsun. Netice ne olursa, annen ve kardeşlerin iyi ve keyifli karşılamaya kendimizi tamamıyla hazırladık. Senin de tabii ve feylesofça karşılayacağına eminim. Gözlerinden öperiz.

22 Mayıs 1950

Sevgili Erdalım,

Şimdi 15 tarihli mektubunu aldık, ilk duyguların. Ne kadar iyi yürekli, filozofik ve ahlaklı yazıyorsun. Teşekkür ederim. Seninle bir daha iftihar ettim. Evimize taşındık, içinden hiç çıkmamış gibi bir rahatlık içindeyim. Bu mektubumu eski kütüphanemden yazıyorum. Annen bir haftadır taşınma için pek çok çalıştı. Yorgun olduğunu görüyorum. Amma sıhhati, neşesi yerinde çok şükür. Özden, Ömer, büyükannen herkes vaziyeti iyi ve tabii aldılar. Benim üzüntüye düşmemem için bütün hünerlerini kullandılar. Hepsinin kıymeti, gönlümde bir derece daha arttı, eğer buna imkan var ise...

Seçimi fena nispette kaybettik. 69 yer alıyoruz 487 içinde. Amma bu systeme majoritaire'in en aksi tecellisidir. Oya iştirak edenlerin yüzde 40' ını almış bulunuyoruz. Birçok illerde, 1000,2000,4000,10000 farkla, hatta 400, 500 farkla kaybettik. Nispi temsilde 6/4 yer alacaktık.

Niçin kaybettik? İnsaflı, insafsız binbir sebebi var.Fakat en başta geleni değişiklik arzusudur. Bu da milletlerin hem masum, hem tabii arzularıdır. En sıkıntılı zaman, kaybolmuş bir seçimden sonra geçen bir haftadır. Şimdi bu bitti, iki gün sonra yeni cumhurbaşkanı ve hükümet seçilecektir. Saat 18.30' da da ben yeni cumhurbaşkanını tebrik edeceğim. Bu bir hafta, çok şükür sarsıntısız geçmiştir.

Beş seneden beri, politikacılar benim için nasıl bir düşmanlık havası yaratmaya çalıştılar, bilirsin. Seçimin neticesini alır almaz her yerden bize karşı sempati duyulmaya çalıştı. Hatta yanlış bir şey yapıldığı hissinin halkta göründüğünü söyleyenler bile var. Bunların ehemmiyeti yalnız bir noktadadır:

O da İnönü ailesine karşı düşmanlık telkini muvaffak olmamıştır; itibarımız içeride, dışarıda artmıştır. Taşıdığınız adla haklı olarak iftihar edeceksiniz.

Bu seçim, memlekette yeni bir hayat tarzı kurmak için giriştiğimiz teşebbüste ne kadar ciddi ve samimi olduğumuzu ispat etmiştir. Memleket için, hepimiz için şeref olmuştur.

Hep iyiyiz. Gözlerinden öperiz. Gidip gelme biletini aldığımızı Ömer tafsilatı ile yazdı. Bileti aldığını bize bildir. Sağ ol, var ol canım Erdalım.

3 Mayıs 1951

Sevgili oğlum, Erdalım,

Şimdi Ömer' e yazdığın 28 Nisan tarihli mektubunu aldım. Ben açtım. Ne güzel sürpriz. "The final doctorate of Erdal İsmet İnönü" Sayende adımız bir üniversite bültenine geçiyor. Daha ilim alemine senin elinle inşallah çok geçecek.

Şimdi ilk iş doktora tezi için tahsiline devam ettiğini gösteren bir vesika lazım. Üniversiteden alırsın, müfettişe tasdik ettirir bize yollarsın. Tahsisatını alabilelim. Bir de ilk mektubunda ne kadar paran var onu bize yaz. Üç yüz dolar eki alsaydın rahat olacaktın, takip ediyoruz. Başka çare de arayacağım. Üç yüz doların gelip gelmeyeceğini de yakında öğreneceğiz. Önümüzdeki üç dört ay için mektep taksitini vermek lazım olup olmadığını da, unutma bildir evladım.

Hep iyiyiz. Gözlerinden öperiz. Canım Erdal, sevgili Erdalım."



Farz edin ki mektupları yazan milli şef İsmet İnönü, Amerika' da okuyan oğlu Erdal ile olan irtibatını telefon üzerinden kurdu ve biz de bunları internetten dinledik. İnönü' nün yerine Erdoğan'ı, Erdal' ın yerine Bilal'i, Ömer' in yerine Burak' ı, Özden' in yerine Sümeyye' yi koyun ve bir daha dinleyin.


Hepsi ve daha fazlası: İsmet - Erdal İnönü mektuplaşmaları: "Canım Erdalım, Sevgili Babacığım", Can Yayınları, Derleyen: Can Dündar