19 Mayıs 2014 Pazartesi

Yaşam Odası


Kelebekler aslına rücu ediyor güneş batarken
Karga seslerini ambulans kovalıyor.
Paydos diye seslenmek istiyorum ıssızlığın olduğu yöne
Elimden almasalar kadranlı pusulamı,
Kör olmadığım anlaşılmayacak belki de.
Ağzımda erirken sigaram
Aman yetişin diyor dostlar, içinde binbir türlü zehir var.
Oysa ben tüten her bir zehri soğurmak istiyorum.
İçimde kalsın, dolansın dursun tüm maddeler.
Durun gitmeyin diyemiyorum.
Durun, gitmeyin.
Bir beş dakika daha verilmeli külümün hatrı için.
Makbule geçerdi.
Tuğladan örülü mezarları düşünürdüm bir müddet daha
Tevekkül diyene kederle gülümserdim.
Boş zaman bulunca hakka hukuka gidiyor kafam, zaafım bu.
Kötü bir alışkanlık
Ne yazık.

Müfredata sığmayan bir cüssesi vardı bizim din hocasının
Yine de eğilerek kalkardık sınıfa girdiğinde.
Bugün de konu karbon derdi, yine onu anlatacağız.
Karbon yolunda koşuyoruz, sabır, kavuşacağız.
Çünkü siz hep karbon bir kağıttan temize geçtiniz 
Ve çocukken oyunlarınızı dahi kömürden seçtiniz.
İlgisiz bir talebeydim ben,
Şimdi daha iyi anlıyorum..

Devletin bütün birimleri seferber oluyor işi gücü bırakıp
Yatışayım diye hemen yorgun bir öküz ayarlıyorlar gökten.
Her mayıs ortası bu yüzü daha iyi seçiyorum.
Nefs-i müdafaa ederdim ilk zamanlar, direnirdim.
Artık sol elimle bırakın gelsin diye işaret ediyorum.
Bırakın, gelsin.
Bilhassa kaymakam bey pek hassas bu konuda.
Kamu dayanışmasının nadide bir örneği olarak,
Özenle oturtuluyor hayvan böğrüme.
Ne ağır.

Acemiliğin o ilk zamanları
Selamlamaya çıkan başrol oyuncusu gibi çıkardım yat içtimasına.
Bunu anlatınca gülmüştük ikimiz de.
Henüz ocağa dikilmemiş incirin gölgesindeydik.
Tüm yetki ve sorumlulukları ancak bize yetenlere küfretmişti bi güzel
İyi söverdi.
Yine gülmüştük.

Kardeşimi çok özlüyorum..